Sporda Kişilik
Kişilik; mizaç ve
karakteri (genetik özellikler ve öğrendiklerimiz) içerir. Yani kişilik kalıtım
ve çevrenin bir sonucu, bir ürünüdür
Kişilikle ilgili önde gelen üç kuram; kişiliğin psikodinamik kuramı, özellik kuramı ve etkileşimsel kuramdır.
Kişiliğin Psikodinamik Kuramı
Bu kuramın önde gelen ismi Freud’tur. Freud’un
yapısal kişilik kuramı id, ego ve süperego olmak üzere üç birimden
oluşmaktadır. İd, bütünüyle haz ilkesine yönelik olup kişinin
enerji kaynağıdır. Açlık, cinsellik, saldırganlık gibi birincil dürtülerle
artan gerginliği azaltma yönünde işlev görür. İd için ayıp, günah gibi kavramlar
geçerli değildir ve “hemen şimdi” ilkesiyle çalışır.
Kişiliğin Özellik Kuramı
Kişiliğin özellik kuramı kişiliğin içedönük,
dışadönük, girişken, değişimlere açık …gibi özelliklerden oluştuğunu savunur.
Psikoloji sözlüğünde treyt ya da özellik
davranışta gözlenen tutarlık ve sürekliliği açıklamaya hizmet eden, kişinin
kalıcı özelliği olarak tanımlanmaktadır
Spor psikolojisindeki kişilik
araştırmalarının başladığı tarih olarak kabul edilen 1950
yılından 1973 yılına kadar yapılan çalışmaların neredeyse tamamı ve 1974-1988
yılları arasındaki araştırmaların da %45’i kişiliğin özellik kuramına
dayanmaktadır. 1988 yılından sonra da neredeyse kişilik araştırmaları son
bulmuştur. Spordaki kişilik araştırmalarında
sıklıkla kullanılan envanterler özellik kuramı kapsamında geliştirilmiş
envanterlerdir. Örneğin Cattell’in 16 Kişilik Faktörü Envanteri, Eysenck
Kişilik Envanteri, California Kişilik Envanteri bunlar arasında sayılabilir.
Kişiliğin Etkileşimsel Kuramı
Kişiliğin etkileşimsel modelinde psikolojik öz, tipik
davranımlar ve role ilişkin davranışlar ayrı olsa da etkileşim içerisindedirler.
Etkileşimsel yaklaşım, kişinin sahip olduğu
özelliklerle bireyin içinde bulunduğu çevreyi birlikte ele alarak insan
davranışlarının açıklanabileceği görüşünü savunur. 1974-1988 yılları arasındaki
sporda kişilik araştırmaların %55’i etkileşimsel yaklaşımla gerçekleştirilmiştir.
Aşağıda bu kuramın önde gelen isimlerinden Hollander’in modelinin spor
ortamına uyarlanması anlatılmaktadır.
Hollander’in Kişilik Modeli
Sosyal çevreyi; Gittikçe azalan geçirgenlik, Psikolojik öz, Tipik davranımlar, role ilişkin davranışlar oluşturur. Modeli Martens 1975 yılında spor psikolojisi için uyarlamıştır. Hollander’in kişilik modeli “eş merkezli halka modeli” olarak ta bilinir. Latince’de persona, tiyatro oyuncularının, oyundaki rollerine uygun olarak yüzlerine taktıkları maskelere verilen isimdir. Yabancı dilde “kişilik” karşılığı olan “personality” de persona’dan türetilmiştir.
Kişiliğin Ölçülmesi
Kişiliği ölçmede kullanılan testler görüşme ve
dereceleme ölçekleri, ilgi testleri, kişilik envanterleri ve projektif testler
olarak dört başlık altında toplanabilir.
Kişilik Envanterleri
Envanterler, geçerlik ve güvenirlik çalışmaları yapılmış objektif, yapılandırılmış ölçüm araçlarıdır. Standart bir puanlama ve yorumlama işlemine sahiptirler. Yani bu ölçüm araçlarıyla birisinin kişiliğini kim ölçerse ölçsün aynı sonucu alacak demektir.
Projektif Testler
Psikolojide projeksiyon “yansıtma” anlamına
gelir ve projeksiyon testleri de adından da anlaşılacağı gibi bireyin içsel
duygularını, güdülerini yansıtmasına olanak tanıyan testlerdir ve bu testler
kişilik envanterleri gibi yapılandırılmamışlardır. Yani kişiliğin
değerlendirilmesi, değerlendirmede bulunanlara göre değişebilir demektir.
Rorschach’ın mürekkep lekesi testi, ortasına mürekkep damlatılmış bir
kâğıdın, ortadan ikiye katlanarak mürekkebin kâğıda simetrik olarak
yayılmasının sağlanmasıyla elde edilen bir testtir. Kişi bu mürekkep lekesine
bakarak ne gördüğünü anlatır, böylece bireyin güdüleri, duyguları vb.
öğrenilerek kişiliği hakkında bir değerlendirilmede bulunulur.
Tematik Algı Testi ise; Bu test Sporcularda özellikle başarı gereksinmesini ölçmek
için kullanılan bir testtir. Bu testte 30 resim vardır ve deneğe sırasıyla bu
resimler gösterilerek her bir resim için bir öykü anlatmaları istenir. Böylece
Kişilerin anlattıkları öykülerde kişilik özelliklerini yansıttıkları kabul
edilir.
Spielberger’in durumluk-sürekli kaygı
envanteri, spor yarışmaları kaygı envanteri gibi kişiliğin
belli yönlerini değerlendiren testler de (envanterlerde) bulunmaktadır.
Sporda Kişilik Araştırmaları
• Spor yapmanın kişilik üzerine etkisi
• Spor yapan ve yapmayanların kişilik özelliklerinin araştırılması
• Farklı spor dallarındaki kişilik özelliklerinin araştırılması
• Farklı beceri düzeylerindeki sporcuların kişilik özelliklerinin araştırılması
• Üst düzey ya da elit sporcuların
psikolojik profillerinin araştırılması
Spor Yapmanın Kişilik Gelişimine Etkisi
Spor yapmanın kişiye ne gibi yararlar sağladığından
söz edilirken sıklıkla vurgulanan yararlardan birisi de kişiliği istenir
özellikler yönünden geliştirdiği ya da karakter oluşturduğu yönündedir. Ama ne
yazık ki bu savı doğrulayan araştırma yoktur.
Spor Yapan ve Yapmayanların Kişilik Özelliklerinin Araştırılması
Spor yapanların spor yapmayanlardan kişilik özellikleri yönünden en belirgin farklılıkları daha dışadönük ve daha düşük kaygı düzeyine sahip olmalarıdır. Hem takım hem de bireysel spor yapanların spor yapmayanlara göre daha dışadönük, kaygı düzeyleri daha düşük, daha zeki, daha özgürlükçü oldukları bulunmuştur.
Farklı Spor Dallarındaki Kişilik Özelliklerinin Araştırılması
Yapılan araştırmalar takım sporu yapanlarla bireysel
spor yapanlar arasında kişilik özellikleri yönünden belirli farklar olduğunu
göstermiştir. Örneğin Cratty (1973), Vanek ve Cratty (1970), bireysel spor
yapanların takım sporu yapanlara göre daha az kaygılı, kendine daha yeterli ve
daha bağımsız olduklarını belirlemişlerdir. Johnson ve Norem-Hebesien (1977) ve
James ve Johnson (1983) da bireysel spor yapan sporcuların yalnız başlarına
antrenman yapmayı seven, becerilerini yalnız geliştirmek isteyen, daha gergin
ve öfkeli, kendiliğindenlik (spontan olma) özelliği fazla, kendilerine güvenen,
ben merkezci ve tepisel özellikleri yüksek kişiler olduğunu belirlemişlerdir.
Koruç ve Bayar’ da (19921) kadın atletlerin kadın voleybolculara göre daha
içedönük, maceracılık eğilimleri daha fazla, ilgilerinin daha geniş,
yargılarında daha az katı; atlet erkeklerle hentbolcu erkekleri
karşılaştırdıklarında ise, atlet erkeklerin daha asi ve tahripkâr, benmerkezci
ve daha idealist olduklarını bulmuşlardır. Tiryaki’de (1991) bireysel spor
yapanların gösteriş, ilgi görmek isteme ve kendini suçlama boyutlarındaki
puanlarının takım sporu yapanlardan yüksek olduğunu belirlemiştir.
Farklı Beceri Düzeylerindeki Sporcuların
Kişilik Özelliklerinin Araştırılması
Sporcular performans basamaklarında yükseldikçe daha homojen kişilik özellikleri görülmeye başlamaktadır. Spor Psikoloğu Silva'ya göre ise; Yapılan sporun fizyolojik, psikolojik, teknik, taktik gibi talepleri arttıkça bazı kişilik özellikleri bireyin performansını artırmasına yardımcı olurken (örneğin düşük kaygı düzeyi) bazıları engelleyici olabilmektedir (duygusal dengesizlik gibi). Başarılı ve başarısız sporcular zihinsel sağlık profilleri yönünden birbirlerinden farklılaşırlar.
Psikolojik Faktörler
Sporcuların performanslarını etkileyen beli başlı psikolojik faktörler vardır. Bunlar; Durumluk kaygı, sürekli kaygı, gerginlik, depresyon, öfke, canlılık, yorgunluk, şaşkınlık, dışa dönüklülük, nevrotikliktir. Canlılık ve dışadönüklülük pozitif zihinsel sağlıkta yüksek, negatif zihinsel sağlıkta düşüktür. Diğerleri pozitif zihinsel sağlıkta düşük, negatif zihinsel sağlıkta ise yüksektir.
Elit Sporcuların Psikolojik Profili
Aslında bu profil
zihinsel sağlık modelindeki altı duygudan oluşmaktadır (gerginlik,
depresyon, öfke, canlılık, yorgunluk, şaşkınlık). Bu profilin
oluşturulmasında kullanılan bir tek ölçüm aracı vardır, o da Duygu Durum
Profilidir. Duygu durum profilinde yer alan, altı alt ölçekten elde edilen
puanlara göre bir kıyaslama yapıldığında, elit sporcuların profili bir aysbergi
andırmaktadır. Başarısız sporcularınki ise daha düz bir profildir. başarılı ve
başarısız (elit olan ve olmayan) sporcuların profili görülmektedir. başarısız
sporcuların profili tüm duygu durumlarında daha düz bir yapı gösterirken
başarılı sporcuların gerginlik, depresyon, öfke, yorgunluk ve şaşkınlık
puanlarının düşük canlılık puanlarının ise yüksek olduğu görülmektedir.
Elit Sporcuların Aysberg Profili
Elit sporcuları elit olmayanlardan ayıran özellik
onların duygu durumlarından kaynaklanmaktadır ve bu durum aysberg profili
olarak bilinir. Aysberg bunları şu şekilde sıralamıştır;
Sporda Kişilik Araştırmalarında Karşılaşılan Problemler
Kişilik araştırmalarında sıklıkla karşılaşılan problemler temelde iki başlık altında ele alınabilir. Bunlardan ilki kişilik araştırmalarının kuramsal bir temele dayanıp dayanmaması, ikincisi de kişilik araştırmalarında kullanılan yöntem sorunlarıdır. Spordaki kişilik araştırmalarının çoğunun temelinde kuramsal bir çerçeve bulunmamaktadır. Dolayısıyla herhangi bir kurama dayanmadan bazı kişilik testlerinin sporculara uygulanması ve elde edilen verilerle genellemelerde bulunulması yaygın olarak görülmektedir. Sporda kişilik araştırmalarında yalnızca kişilik özelliklerine dayalı araştırmalarla davranışın çok sınırlı bir kısmı açıklanabilmektedir.
Elit sporcu ile olimpik düzeyde yarışmacı
olan birisini tanımlarken bir başkası maxVO2 (dakikada kilogram başına
mililitre olarak tüketilen maksimum oksijen miktarı) değeri 75 ml/Kg/dak ve
üzeri değerlere sahip sporcuları elit olarak tanımlayabilir.
Belirgin sporcu kişiliğinden söz edilemeyeceği gibi,
çeşitli sporlardaki sporcular arasında da kişilik farklılığından söz etmek mümkün
değildir.
Sporda Kişilik Araştırmalarının Genel Sonuçları
Vealey (1992), kişilikle ilgili yapılan 1000’in üstündeki çalışmaya ait bulguları bir araya getirdiğinde (meta analiz) şu sonuçlara varmıştır:
• Belirgin bir sporcu kişiliğinin olduğu gösterilememiştir.
• Spor dalları arasında ( örneğin raket sporlarında olduğu gibi bir malzemenin kullanıldığı sporları yapanlara karşılık malzemenin kullanılmadığı sporları yapanlar, su sporları yapanlarla, su sporu yapmayanlar, takım sporlarına karşılık bireysel spor yapanlar vb ) belirgin kişilik farklılıkları yoktur.
• Elit sporcuları ayırt eden özellik, onların kişilik özellikleri değil, duygu durumlarıdır. Bir başka ifade ile pozitif zihinsel sağlık modeli ve aysberg profiline sahip olanlar elit-başarılı sporculardır.
• Kişiler, spora katılmakla toplum tarafından benimsenen, aranan kişilik özelliklerine ya da karaktere sahip olmazlar.
• Değişik kişilik
kuramlarını yansıtan testlerin sporda denenmesi ve kullanılmasının yanı sıra,
spora özgü kişiliği değerlendiren testlerin geliştirilmesi ve kişiliğin özellik
gibi tek yönlü değil, çevreyi de kapsayacak şekilde çok yönlü etkileşimsel bir
yaklaşımla araştırılması gereklidir.
çok güzeldi Engin bey :)
YanıtlaSilteşekkür ederim:)
Sil