Bir kadın vardı…
Omuzlarında dünyanın yükü, yüreğinde ise minik bir kalbin sevgisiyle yürüyordu hayatta. Gözlerinden damlayan her yaş, sessizce bir duaya dönüşüyordu. O kadın, hayatın sert rüzgarlarına karşı dimdik duran, fırtınalara gülümsemeyi öğreten bir dağ gibiydi.
Sabahın ilk ışığında uyanır, evlatlarının bir tebessümü için gecesini gündüzüne katardı. Kendi yorgunluğunu, kendi dertlerini hep en sona koyar, önce çocuklarının gözünde bir ışık olmaya çalışırdı. Çünkü o, yalnızca bir anne değil, aynı zamanda bir sığınak, bir yol gösterici, bir kahramandı.
Zaman zaman kırıldı belki, gözleri doldu, içi burkuldu. Ama hiçbir zaman pes etmedi. Çünkü içinde büyüttüğü sevgi, ona her gün yeniden doğma gücü veriyordu. Gücünü, bir çift gözdeki umuttan, bir “anne” sözündeki sıcaklıktan alıyordu.
Duyguları derindi onun. Sevdikçe çoğalır, sustukça büyürdü. Her şeyin en güzelini evlatlarına layık görür, kendini daima geri planda tutardı. Ama o kadın bilirdi: Güç, bazen bir gülümsemeyi korumakta, bazen de sessizce dimdik kalmaktaydı.
İşte o kadın…
Hayatın yükünü sırtına almış, ama bir an bile eğilmemişti. Çünkü o bir anneydi. Ve anneler… Dünyanın en sessiz kahramanlarıydı.
Bütün Annelerin ve Anne adaylarının Anneler günü kutlu olsun.